S^ns"rs"z İnternet

Çarşamba, Kasım 16, 2011

Smart TV'lere Bir Özür Borçluyum

Her ne kadar her işlemi bu iş için özel olarak yapması için tasarlanmış olan aletleri kullanmayı tercih etsem de bugün intenete girebilen Smart TV’leri araştırmamla beraber TV’lerin de intenete bağlanabilmesine kanaat getirmiş durumdayım artık. Bu durum benim adıma bir milad sayılabilecek nitelikte… 

İnternete bağlanabilen TV’ler, nam-ı diğer Smart TV’ler… 

Smart TV yerine akıllı TV kullanımı daha doğru olsa da artık kemikleşmiş teknoloji kelimelerini benim de yadsımamam gerekiyor. 

Bundan 4-5 ay kadar önce tamamen PC bağlantısıyla kullanma amacıyla TV alma arayışına girdiğimde Smart TV özelliğinin benim için fazlasıyla gereksiz olduğunu düşünmekteydim. Hatta PC bağlantısı sağladığım için elimdeki panelin bir Smart TV’den çok daha akıllı olduğunu savunurdum her yerde. Ta ki ilk güncelleme işlemimi yapmak için harekete geçene kadar. PC ile sağladığım internet bağlantısı interneti sadece PC’ye yönlendirdiği için manuel olarak güncelleme yapmak zorunda kaldım. Uzun aramalar sonucu güncellemeyi buldum, internetten indirdim, USB’ye attım ve TV’ye tanıttım. Neticede yine başarılı olmuştum ancak fazlasıyla da yorulmuştum güncelleme dosyasını ararken. 

Yakın tarihte Smart TV sahibi bir tanıdığımın TV’sinde PS3 oynamaya hazırlanırken TV açılır açılmaz “yeni güncelleme var” uyarısını gönderdi ekrana. Tek bir tuşla “yükle” komutu verildi ve güncelleme bitti. “Bu kadar kolay mıydı?” sorusu da benim aklımı çeldi durdu tabii. 

Neyse, bu güncelleme işlemiyle birlikte PS3 partisi rötarlı başlamak üzereyken kumandayı ele geçirerek Smart TV paneli üzerinde gezinmeye başladım. Picture-in-Picture özelliği zaten benim gibi boş kalmayı sevmeyen ama bir işle uğraşırken yaptığı diğer işi unutanlar için mükemmel bir hatırlatıcıymış. O sırada TV’de açık olan kanalın home dashboard üzerinde yer almasını gerçekten beğendim. 


İçerisindeki uygulamaların pek çoğunu ücretsiz olarak temin ettiğini söyleyen arkadaşım o sırada beni kumanda hükümdarlığımdan devirerek kendi Android tabanlı telefonu üzerinden Smart TV panelini kontrol etmeye başladı. Tabii bana gösterilebilecek en can yakıcı şey arkadaşımın yarattığı favori oyunlardı. Bilgisayar başında boş otururken, bir iş üzerinde odaklanmış çalışırken kendimi Solitaire Las Vegas ile motive ettiğimi bilen arkadaşım (Sahip olduğum PC donanımıma duyduğu ezikliği Smart TV’si ile kırıp geçerken) Sudoku, Mahjong gibi yine bitmek bilmeksizin kilitlendiğim oyunları gösterdi ve “Senin ilgini çekmezdi zaten” diyerek menüyü geri kapattı. 

Şu an içten içe duyduğum pişmanlığı bastırmaya çalışarak arkadaşıma verdiğim “Televizyonun internete bağlanması, USB üzerinden film oynatması saçma. O görüntü aygıtı, bırak işini yapsın” tavsiyeme uymayıp, kendine bir Smart TV edindiği için tebrik etmek istiyorum. Gönlüm ve pişmanlığım el vermiyor, edemiyorum. 

Sonunda itirafımda bulundum… Evet, pişmanım… Mutlu olabilirsin dostum. 





16 Kasım 2011 Çarşamba - 13:52

4 yorum:

Nidanur Vega / Çanakkale dedi ki...

Smart TV fonksiyonu kullanan için gayet verimli. Ancak TV nin kendi kumandası ile gezinmek sorun oluyor. LW serisi TV si olanlara mutlak suretle Magic Motion kumandayı almalarını öneriyorum, TV ile internet surf keyfi için bu şart.

Kuzey Güney'i izlerken diğer yandan arcade oyunlar oynamak çok zevkli :))

Adsız dedi ki...

Hope's Kefal/Şişli dedi ki...

@Nidanur Vega; blog yazarının arkadaşı LW serisimi almış?yoksa sadece etiketlerden mi anladınız?

Adsız dedi ki...

smart tv'ler gerçekten farklı bir dünya...
Salim

Smart TV dedi ki...

Özrünüz kabul edilmiştir sevgili WASD.

Yorum Gönder